24 Ekim 2010 Pazar

bir, iki ve 3 numara

gerçekten sevdiğim üç adamın ikisini, sevgilisiyle mutlu mesut görmüştüm.
sadece geriye bir tanesi kalmıştı mutluydum. kısmet olmamıştı.
şimdi bugün onuda göreceğim. çok garip bi duygu. zamanında emek harcadığın sevdiğin insanların senin onlara yaptığın şeyleri başkalarına yaparken görmek... yada bir başkasına aşık aşık baktığına şahit olmak.
gariptir.
şimdi aynanın karşısına geçeceğim kırmızımtırak rujumu süreceğim. kirpiklerime de siyah rimelimi ve yeni sevgilisi olan boya küpü kızın yanına gideceğim... sadece o ve o kız olmayacak yanımızda... çok kalabalık olacak ve ben içimdeki "sinirli rouge"u ortaya çıkarmamak için sürekli insanlara gülümseyeceğim. hatta hayatım çok mükemmelmiş gibi espriler patlatacağım arka arkaya. ve ortamda ne kadar erkek varsa hepsi bi anlık olsa bile beni kesecek.
bunların hepsi varsayım. olmayabilir de. ama olsa bile sen bunların hiç biriyle ilgilenmeyeceksin ve diğer erkekler gibi davranmayacaksın. kim bilir belki de sadece gülümsersin. alaycı yada özlem dolu. kim bilir.
tek bildiğim yazmak istedim yazdım. 3 numara bekle beni sana pis pis bakıp, etrafa neşe saçmaya geliyorum.

(ayrıca şu sürekli bahsettiğim ahmak varya bu o değil bu başka biri... ama yinede son sevdiğim insan olmasa bile koyuyo be.)


rouge

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder